Obezite cerrahisi, diğer tedavi yöntemleriyle (diyet, egzersiz, ilaç) başarılı sonuçlar alamayan bireyler için son derece etkili bir kilo verme seçeneğidir. Günümüzde obezite, sadece estetik bir sorun değil; kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, eklem rahatsızlıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açan kronik bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, obeziteyle mücadelede cerrahi müdahale, yaşam kalitesini artırmak ve yaşam süresini uzatmak adına önemli bir rol oynar. Ancak obezite cerrahisinin de her cerrahi girişim gibi avantajları, dezavantajları ve riskleri vardır. Bu yazıda obezite ameliyatı kimlere uygulanır, hangi türleri vardır, avantajları ve riskleri nelerdir, ameliyat sonrası süreç nasıl ilerler, tüm bu konular detaylı şekilde ele alınacaktır.


Obezite Ameliyatı Kimlere Uygulanır?

Obezite ameliyatı, yalnızca belirli kriterleri karşılayan bireyler için uygundur. Bu kriterler şunlardır:

  • VKİ 40 ve üzeri olan bireyler (Morbid obez): Bu kişilerde ciddi sağlık problemleri oluşma riski çok yüksektir.
  • VKİ 35-40 arasında olup obeziteye bağlı hastalığı bulunanlar: Tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, polikistik over sendromu (PCOS), karaciğer yağlanması gibi eşlik eden hastalıklar söz konusuysa ameliyat uygun görülür.
  • 18-65 yaş aralığındaki hastalar: Genç yaşta daha iyi sonuçlar alınırken, ileri yaşlarda riskler artabilir. Ancak bazı merkezlerde 65 yaş üzeri uygun hastalara da ameliyat yapılabilmektedir.
  • Diyet, egzersiz ve ilaç tedavisine rağmen kilo veremeyen kişiler: Uzun süreli ve denetimli yaşam tarzı değişikliklerine rağmen başarısız olunmuşsa cerrahi düşünülür.
  • Psikolojik ve fiziksel olarak cerrahiye hazır olan bireyler: Ameliyat sonrası uyum, psikolojik denge ve takip süreci son derece önemlidir.

Obezite Ameliyatı Çeşitleri

1. Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi)

  • Midenin yaklaşık %75-80’i cerrahi olarak alınır.
  • Mide tüp şeklinde daraltılır ve hacmi azaltılır.
  • Ghrelin adı verilen açlık hormonu üretimi azalır, bu da iştahın kontrol altına alınmasını sağlar.
  • Kalıcı ve geri dönüşü olmayan bir işlemdir.
  • Genellikle daha az komplikasyon içerir ve iyileşme süreci daha hızlıdır.
  • En yaygın yapılan obezite cerrahisi türüdür.

2. Gastrik Bypass (Roux-en-Y)

  • Küçük bir mide kesesi oluşturularak bu kese doğrudan ince bağırsağa bağlanır.
  • Hem gıda alımı hem de emilimi azalır.
  • Besin emiliminde bozulma, vitamin ve mineral eksikliklerine neden olabilir.
  • Tip 2 diyabet üzerinde en hızlı ve etkili etkiyi gösteren yöntemlerden biridir.
  • Dumping sendromu riski bu ameliyatta daha yüksektir.

3. Mide Bandı (Ayarlanabilir Gastrik Bant)

  • Midenin üst kısmına silikon bir bant yerleştirilir.
  • Bu bant daraltılarak mide hacmi kontrol edilebilir.
  • En az invaziv yöntemlerden biridir ve geri dönüşümlüdür.
  • Ancak uzun vadede başarısızlık oranı yüksek olabilir.
  • Bantın kayması, enfeksiyon ve mide tıkanıklığı gibi komplikasyonlar görülebilir.

4. Duodenal Switch (Biliopankreatik Diversiyon ile)

  • Hem mide küçültülür hem de bağırsakların büyük bir kısmı bypass edilir.
  • En yüksek kilo kaybı sağlayan yöntemlerden biridir.
  • Ancak besin emiliminde ciddi azalma yaratır ve uzun dönemli vitamin/mineral desteği zorunludur.
  • Ameliyat süresi uzundur ve komplikasyon riski diğerlerine göre daha yüksektir.

Obezite Ameliyatının Avantajları

  • Hızlı ve Kalıcı Kilo Kaybı: Özellikle ilk 6-12 ayda fazla kilonun %60-80’i kaybedilebilir.
  • Tip 2 Diyabetin Düzelmesi veya Gerilemesi: Özellikle gastrik bypass sonrası insülin direnci azalır.
  • Uyku Apnesi ve Solunum Problemlerinde Azalma: Nefes alma kalitesi artar, horlama azalır.
  • Eklem Ağrılarında Azalma: Diz, kalça gibi yük taşıyan eklemlerdeki baskı azalır.
  • Kan Basıncı ve Kolesterol Değerlerinde Düzelme: Kardiyovasküler hastalık riski azalır.
  • Psikolojik ve Sosyal İyileşme: Özgüven artar, depresyon belirtileri azalabilir.
  • Doğurganlıkta Artış: Polikistik over sendromu olan kadınlarda adet düzeni düzelebilir, gebelik şansı artar.

Obezite Ameliyatının Riskleri

Her cerrahi girişimde olduğu gibi, obezite ameliyatlarında da bazı komplikasyon riskleri mevcuttur:

  • Enfeksiyon ve Kanama: Özellikle ameliyat sonrası erken dönemde görülür.
  • Anesteziye Bağlı Riskler: Kalp ve akciğer komplikasyonları gelişebilir.
  • Vitamin ve Mineral Eksiklikleri: Özellikle B12, D vitamini, demir ve kalsiyum eksikliği görülebilir.
  • Dumping Sendromu: Şekerli gıdaların mideye hızla geçmesiyle bulantı, ishal ve baş dönmesi yaşanabilir.
  • Safra Taşı Oluşumu: Hızlı kilo kaybı safra taşı oluşumunu tetikleyebilir.
  • Mide Kaçağı: Tüp mide ameliyatından sonra nadir de olsa dikiş yerinden mide içeriği sızabilir.
  • Psikolojik Etkiler: Yeme davranışları değiştiği için bazı bireylerde depresyon veya yeme bozuklukları gelişebilir.
  • Yetersiz Kilo Kaybı veya Kilo Geri Alımı: Diyet ve egzersize uyum gösterilmezse kilo geri alınabilir.

Ameliyat Sonrası Süreç

Ameliyat sonrası süreç, başarı oranını büyük ölçüde etkiler:

İlk 1 Ay:

  • Sıvı beslenme dönemi (çorba, ayran, protein içecekleri).
  • Günlük sıvı alımı 1.5-2 litre arasında olmalıdır.
  • Yavaş içim, küçük yudumlar önerilir.

1-3 Ay:

  • Püre ve yumuşak gıdalara geçilir (sebze püreleri, haşlanmış tavuk, yumurta).
  • Katı gıdalara geçiş aşamalı olmalıdır.

3. Aydan Sonra:

  • Katı gıdalar tüketilmeye başlanır.
  • Gazlı içecekler, şekerli ve yağlı besinlerden kaçınılmalıdır.

Düzenli Takip:

  • Multivitamin, demir, B12 ve D vitamini takviyeleri alınmalıdır.
  • 3, 6 ve 12. aylarda ve sonrasında yıllık kontroller yapılmalıdır.
  • Psikolojik destek ve beslenme danışmanlığı alınması önerilir.

Obezite Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Protein Ağırlıklı Beslenme: Her öğünde yeterli protein almak, kas kaybını önler.
  • Yavaş Yemek ve İyi Çiğneme: Mide hacmi küçüldüğü için besinler yavaş tüketilmelidir.
  • Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika yürüyüş gibi düşük etkili egzersizler yapılmalıdır.
  • Psikolojik Destek: Yeme alışkanlıkları ve beden algısı değişeceği için uzman desteği önemlidir.
  • Sürekli Eğitim ve Bilinçlenme: Ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine dair bilgi sahibi olmak başarıyı artırır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

  1. Obezite ameliyatı kaç saat sürer?
    Genellikle 1,5 ila 3 saat arasında değişir. Ameliyat türüne ve hastanın durumuna göre değişkenlik gösterir.
  2. Ameliyat sonrası ne zaman normal hayata dönülür?
    1-2 hafta içinde hafif aktivitelere başlanabilir. Masa başı işe dönüş süresi ortalama 10-14 gündür.
  3. Obezite ameliyatı ölüm riski taşır mı?
    Risk %1’den azdır. Ancak cerrahın deneyimi, hastane koşulları ve hastanın genel sağlık durumu bu oranı etkiler.
  4. Ameliyat sonrası kilo geri alınır mı?
    Diyet ve egzersiz kurallarına uyulmazsa kilo geri alınabilir. Ancak bu durum tamamen hastanın yaşam tarzıyla ilgilidir.
  5. Obezite ameliyatı fiyatları ne kadar?
    2025 yılı itibariyle özel hastanelerde 15.000 TL ile 100.000 TL arasında değişmektedir. Cerrahın tecrübesi ve hastanenin sunduğu hizmete göre fiyat farklılık gösterir.
  6. Ameliyat sonrası hamile kalınabilir mi?
    Evet, ancak en az 18-24 ay beklenmesi önerilir. Gebelik öncesi vitamin eksiklikleri giderilmelidir.
  7. Mide küçültme ameliyatı açlık hissini azaltır mı?
    Evet. Ghrelin hormonu düzeyinin düşmesi sayesinde iştah belirgin şekilde azalır.
  8. Obezite ameliyatı sigortalar tarafından karşılanır mı?
    SGK belirli şartları sağladığında ameliyatı karşılar. Özel sigortalar için poliçe kapsamı incelenmelidir.
  9. Ameliyat sonrası saç dökülmesi olur mu?
    Evet, özellikle ilk 6 ayda sık görülür. Genellikle geçicidir ve vitamin takviyeleriyle kontrol altına alınabilir.
  10. Obezite ameliyatı psikolojiyi nasıl etkiler?
    Kilo kaybı özgüveni artırır, ancak bazı bireylerde vücut algısı değişimi ve eski alışkanlıkların bırakılması depresyona neden olabilir. Psikolojik takip önerilir.